#7 Dijital İkizler: Alman Posta Servisi Deutsche Post, Pulları NFT'ye Dönüştürüyor
Koleksiyonerlik blok zincire taşınıyor. "Sana Pul Koleksiyonumu Göstereyim mi?" kozunu kullanacakların gözü yaşlı...
Koleksiyon pazarının 2033 yılında 1 Milyar dolar değerlemeye ulaşması bekleniyor. Para, kitap, müzik, harita, oyuncak, elektronik eşya ve hatta araba… Her şeyin koleksiyonu yapılabilir. Unutmayın ki bir ürünün arzı tamamlandığında, o ürün üzerindeki talep var oldukça değeri artmaya devam edecektir. Sınırlı sayıda üretilen her ürün, koleksiyonerlerin ilgisini çekmiştir. Pul koleksiyon pazarı da bu devasa pazarın %8’ini oluşturuyor. Bu haftanın konuğu, pullarına olan ilgiyi dijital ikiz NFT’lerle ölümsüzleştirmeye karar veren, ticareti de kontrollü olsun biz de nasipleniriz diyen Almanya’nın PTT’si Deutsche Post, bizim bildiğimiz haliyle DHL.
Pul çoktan “delist” oldu, NFT de geçmişte kalmıştır diyorsanız önce gelin bu neymiş ona bakalım.
Bizler günlük hayatta e-posta sebebiyle kullanmayı unutmuş olsak da, devletler çoğu resmi iletişimlerini posta yoluyla yapıyorlar. Evet kapıyı açtığınızda trendyol siparişini beklerken, trafik cezasını getiren PTT çalışanından bahsediyorum resmi iletişim derken. Avrupada bu daha sinir bozucu seviyelerde, her şey postayla. Haliyle “Pul” hala çok fonksiyonlu, çok ilgi görür seviyede. Sen burada tek tuşla hesap açarken, Avrupalı posta yolu gözlüyor (bak burada kıskanıyor olabilirler) Paraya erişimi kısıtlı olan her ülke gibi kullanmanın yolunu teknolojiyle çok hızlı geliştirdik tabi.
Deutsche Post ile Pulların Dijital İkizleri
Pul koleksiyonu geleneğini blok zincire taşıyan DHL için NFT’ler ne ifade ediyor ve bir koleksiyon ürününün neden dijital hatırası yapılıyor gelin pulların gelişim süreciyle birlikte inceleyelim.
İlk Pul: Penny Black
Gelin sizi Dünyadaki ilk pul ile tanıştırayım. 1840’lı yılların öncesinde posta servislerinde hizmetin ödemesi genellikle alıcı tarafından yapılıyordu. Ödemeyi kabul etmek istemeyen alıcı olduğunda posta iade olduğundan, posta yaygınlaşamamıştı. Bunu çözmek için pullar bir ön ödeme yöntemi temsili olarak planlandı. Birleşik Krallık'ta 1 Mayıs 1840 tarihinde, Kraliçe Victoria'nın portresini taşıyan ve Sir Rowland Hill tarafından tasarlanan, “Penny Black” isimli ilk pul kullanıma sunuldu. Postanın ücretinin ödendiğini gösteren pullu postalar sayesinde posta kabul oranları o kadar arttı ki Penny Black'in başarısı, birçok diğer ülkede posta pullarının benimsenmesine öncülük etti ve pullar, dünya genelinde posta sistemlerinin temel bir parçası haline geldi.
Takip Kodları ve Pulsuz Postlar
Farklı tutarları temsil eden pulların gerekliliği ve dönemsel olarak güvenlik endişesiyle bunların yenilenme ihtiyacı, pullardaki resimleri çeşitlendirmeye başladı. İşte koleksiyonların başladığı nokta. Pulların tekrar kullanılmaması için üzerine damga vuruluyordu. Koleksiyonerler için bu da bir kriter haline gelmişti: Pul kullanıldı mı kullanılmadı mı?
Deutsche Post için ise farklı bir sorun vardı. Pul üzerindeki damgalar yıkanıyor ve tekrar kullanılıyordu. Resmen sistemin açığını bulanlar şirketi büyük bir gelir kaybına uğratıyordu.
Bunun önüne geçmek için 2020 yılında matriks kod adında bir sistem duyuruldu. Bu kod sayesinde, ön ödeme mobil uygulama üzerinden yapılıyor, pul’a gerek kalmadan postanın üzerine yazılan kod doğrulanarak posta operasyonu tamamlanıyordu. Kullanıcı da bu kod ile postasını yine uygulamadan takip edebiliyordu.
İşler yolunda görünse hafiften “Deutsche Post bozdu ya, önünü alamadık” fısıltıları dolaşmaya başlamıştı. Pul bir gelenekti ve insanlar postada pulları görmek istiyordu.
Matriks Kodlu Pullar
Deutsche Post, ufak bir dokunuşla pulları matriks kodlarla birleştirerek bir taşla kuş sürüsü vurdu. Barkod okuyucular sayesinde operasyonel süreçleri hızlanmış, pullar kodlarla eşleştirilmiş, tekrar kullanım engellenmiş ve müşterilere çok istediği pullar geri verilmişti.
Matriks kodların arkasına ilave deneyimler de eklendi. Mobil uygulamadan o pulla ilgili farklı bilgilere, video ve fotoğraflar ulaşmak mümkündü. Aslında Pullar, “non-fungable” yani değiştirilemez hale gelmişti. Her pulun eşsizliği doğrulanabilirdi ve bu koleksiyonerler için aranan kandı. Bu dönüşüm sonrasına pullar için hazırlanan kitapçıklar, pulların hikayeleri koleksiyonerler için ayrı bir ticarete dönüştü. Token yapmadan pulları NFT gibi yapan Deutsche Post için tek bir işlem kalmıştı…
Pulların Dijital İkizleri: NFT Pullar
Ekim 2023’te Deutsche Post, pulların NFT karşılığı olacağını duyurdu. NFT dünyasını iyi araştırmış olacaklar ki, yapay zeka ile üretilen Almanya’nın tarihi binalarını içeren “Pixel” bir koleksiyon çıkaracaklarını Berlin’in ikonik yapısı Brandenburg Kapısı ile duyurdular.
İnternetten sipariş ile alınabilen bu pullar toplamda 800.000 adet üretildi ve bunların sadece 250.000 adeti NFT olabiliyor. Arzı sınırlamak yine koleksiyonerlerin iştahını kabartıyor.
Pulu sipariş verdikten sonra gelen kodu ve kazıdığınız pin kodunu websitesine girerek NFT’yi cüzdanınıza alabiliyorsunuz. Burada Deutsche Post koleksiyoner damarına bastığından işleri kolaylaştırma yoluna gitmemiş, pulu beklerken işiniz ne Metamask açın öğrenin bu işleri bak gelecek burada demiş. Şu ana kadar 2000’den fazla Pul NFT’ye döndü ve Deutche Post, geleneğini blok zincirde ölümsüzleştirmeye devam ediyor!
Not, blok zincirdeki her pul ticaretinden alacakları komisyon hakkını saklı tutuyorlar, şu an oran %0 ama ileride kaç olur, bakacaaz(!)
Postacı filmindeki Kemal Sunal gibi siz yazıdan uzaklaşmadan bu haftayı burada sonlandıralım. Bu haftanın Hatıra NFT’sini alarak siz de Tokenize Dünya posta puluna NFT olarak sahip olabilir, discordumuza katılarak topluluğumuzun parçası olabilirsiniz. Haftaya görüşmek üzere!